‘Nerede o eski bayramlar?’ Kulağa tanıdık geliyor değil mi? Geçen yıla kadar dillerden düşmeyen bu ifade bu yıl anlamına uygun olarak daha içten söylenir oldu. Bir tür izolasyon içindeyiz. Sanki etrafımızda dijital duvarlar örüldü. Bayramların eski coşkusundan ve neşesinden eser kalmadı. Bu yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle, toplu olarak yaptığımız her şeyden uzak kaldık. Geride bıraktığımız Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı, her yıl görmeye alışık olduğumuz komşu ve akraba ziyaretlerinden ve toplu bayramlaşmalardan uzakta geçti.
Eyüp Sultan Cami, Süleymaniye Cami, Sultan Ahmet Cami, Ayasofya gibi simge mekanlar,
Cuma namazı, bayram namazı, Bayram namazından sonra yapılan toplu bayram tebriği, parklar, lunaparklar, alışveriş merkezleri, stadyumlar ve konser salonları, okullar, camiler kısacası bütün dini ve sosyal mekanlar, kutsal beldeler, Mekke, Vatican, Kudüs ya kısıtlandı veya kapatıldı.
Çocuk cıvıltılarını duyamıyoruz artık. Diriltmeye çalıştığımız eski Ramazan geleneklerimiz, şenliklerimiz bu yıl maalesef yapılamadı.
Sevindirici olan şu ki bu yıl bayram trafiği, trafik kazaları yaşanmadı. Ya da çok az yaşandı. Yollar bomboş kaldı.
Bayram tebriklerimizi sosyal medya uygulamaları üzerinden veya telefon araması ile yaptık. Örneğin son dönemde popüler olan Zoom Meeting, Whatsapp, Google’ın Gmail üzerinden ücretsiz kullanıma açtığı kurumsal uygulaması Google Meet bu uygulamalardan bazıları.
Bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle ülkemizde milli bayram kutlamaları da farklı bir hal arz ediyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı evlerde balkonlardan eşlik edilen törenlerle ya da TV ekranlarından yapılan yayınlarla kutlandı.
Bir cevap yazın